necmettin erbakan

 << >>

  1. bütün salon ayağa kalkmış mücahid erbakan diye bağırıyordu.

    istanbul gösteri merkezi istanbul'un çeşitli yerlerinden gelen insanlarla hınca hınç doluydu. yakın illerden takviye yapılmış mı acaba diye bakınaraktan salona girdim. dışarda gözüme çarpan sadece istanbul teşkilatlarının arabalarıydı ve sadece istanbullu milli görüşçüler gelmişti. girişte çimenlerin üzerinde bazı saadet partililer az önce okunan akşam ezanının çağrısına uyuyorlardı.
    sarıklı cübbeli bir müslümanla birlikte salona girdik. girişte bazı gençler ellerinde necmettin erbakan'ın mücadelesini anlatan cdleri pazarlıyordu. bir genç eline saadet partisi amblemi basılı bir gömlek almış "milli görüş gömlekleri" diye bağırıyordu.
    biraz geciktiğimizden olacak ön sıralar dolmuştu. ben ilk defa girdiğim bu salonun büyüklüğüne şaşıyor , klimalı olmasına seviniyordum.
    necmettin erbakan yıllara salvo yapan bir zihin diriliğine sahipti. erbakan'ı dinlerken ünlü bir rus öykücünün "hikayenin başında duvarda bir tüfek varsa bittiği zaman o tüfek patlamış olmalı " sözü aklıma geldi. söylediği hiç bir söz havada kalmıyor, temellendiremeyeceği hiç bir iddiayı öne sürmüyordu. yine bildiğimiz üslubuyla konuşuyor, espriler yapıyor, hadi oradan diyerek azarlıyor, umulmadık yerden umulmadık bağlantılar kurarak salondakileri şaşırtıyordu.
    iki saate yakın konuştu.
    bütün salon ayağa kalkmış "mücahid erbakan" diye bağırıyordu.
    bir ara yan tarafımda oturan ünlü bir yazarın oğluna döndüm. "ne dersin taha?" dedim. "olacak inşallah" dedi. "baban" dedim. "babam eskiden beridir milli görüşçü ama bu seçimlerde akp olabilir " dedi. taha ayağa fırlamış liseli çevikliği ile mücahid erbakan diye bağırırken ben "baba ile oğulun arasını açan" bu siyasi kırılmanın sebebini düşünüyordum. daha bu sabah bir dostuma "müslümanlar kadar içinden hain çıkan başka topluluk var mı?" demiş uzunca , gereksizce tartışmıştım.
    bütün salon ayağa kalkmıştı ve mücahid erbakan diyordu.
    konferans bittiği zaman metro durağına kadar yürüdüm. herkes "bu kadar çok mürteci nereden türedi" gibi soran gözlerle bakıyordu. bir yandan da kulak kesilerek insanların nasıl etkilendiğini gözlemeye çalışıyordum.
    yakasız gömlek giymiş, çember sakal bırakmış yakışıklı bir delikanlı, "hocam sahneye çıkarken az daha düşecek gibi oldu canım gitti " diyordu. nermin hanımın vefatı çok yıprattı erbakan'ı diye düşündüm.
    metro aracına bindiğim zaman erbakan'ı düşündüm ve tayyip erdoğan'ı.
    ikisini birbirinden ayıran şey buydu. hiç bir zaman hiç kimse tayyip erdoğan attan düştü diye bu kadar sahiden bir üzüntü duymamıştı ve ne yazık ki artık hiç kimse mücahid tayyip diye bağırmayacaktı.
    dışarda akşam olmuştu, ben evimin gündüzlüğüne sığındım...
    (detroitli kizil 29.06.2007 02:01 ~ 29.06.2007 09:52)
  2. işten eve geldiğimde erbakan konuşmasına henüz başlamamıştı. hızla yemeğimi yeyip ekran başına geçtim, babamla bitrlikte dinlemeye başladık. içim içime sığmıyordu. 81 yaşındaki koca çınar sıcak bir istanbul akşamında ekonomiden bahsediyor, gidişattan bahsediyor, kurtuluş yollarını gösteriyordu. gösteri merkezinin hınca hınç dolmuş olması babamla beni sevindirdi, vay be dedik berekete bak...

    erbakan konuştukça; salon alkışlarla, solganlarla, tebessümle destek veriyordu. neyin ne olduğunu slayt yardımı ile tek tek anlattı erbakan. anlatırlen de köy kahvesinde oturmuş kendisini dinleyen kasketli adamı muhatap alarak anlattı. böyle bir davanın sıradan bir bireyi olduğum için bir kez daha ama daha derinden gurur duydum, şükrettim rabbime...

    saadet partisi'nin anketlerde kaç puan ile gösterildiği, barajı geçip geçemeyeceği, müşahitlerin bile oy verip vermediği umurumda değildi. koca bir çınar durmadan anlatıyor, anlatıyor, anlatıyordu ya. daha ne olsundu...

    (gambito 29.06.2007 09:53 ~ 29.06.2007 09:58)
  3. 20 lik gençlere dahi pabucunu ters giydirecek deha. evet evet deha. şaşıyorum zekasına. rabbim daim kıla.
    (sokaklara sahip cik 29.06.2007 21:24)
  4. (bkz: taklitçi zihniyet) *
    (kimsekim 04.07.2007 02:30)
  5. son zamanlardaki gereksiz ve oy toplamaya yönelik atraksiyonları nedeniyle ( #40855) tanımla ifade ettiğim saygımı yitirdiğim siyasi liderdir. siyasi lider dedim dini lider değildir. dolayısı vermiş olduğu dini hükümler tarafımca red edilmiştir.

    81 yaşındadır, ülke için çabalamaktadır, hoştur, güzeldir ama en son çağlayan meydanında ;"kendisini bizans çocukları sayanlar kazlıçeşme'de fatihin torunları Çağlayan'da buluştu" diyerek ipi koparmıştır. her iki mitinge de gitmedim ancak gitseydim şayet kazlıçeşme'ye giderdim. o meydanda bir milyondan fazla müslüman vardı hoca. (bkz: tayyip tayyip baksana kaç kişiyiz saysana)

    hem hani ne oldu; siyonizm edebiyatı bitti de sıra bizans'a mı geldi.
    (mancene 15.07.2007 19:49)
  6. nuri pakdil'in bir sözü vardır.
    insan seni savunuyorum sana karşı
    erbakan'ı dinlerken nedense aklıma hep o söz gelmektedir. buraya bir "mim" bırakarak yazıma devam etmek istiyorum. en sonunda insan seni savunuyorum sana karşının anlamı üzerinde duracağım.

    ortaokul yıllarımda çok sevdiğim bir öğretmenimden ilk defa "necmettin erbakan" adını duydum. hesaba vurduğum zaman "islamcı siyaset"in yükselişte olduğu yıllarmış. şimdi düşünüyorum da öğretmenim çok iyi bir "partizan"dı. babamın yanına gidip "baba ben erbakancı oldum" dediğim zaman "milliyetçi gelenekten beslenen " babam gülümsemişti. (bugün telefonla arayıp oy istediğim de; o zaman senin başını ezmem gerekirdi diyor)

    necmettin erbakan'ı bugün çağlayan'da dinledim. bulunduğum yerden miting alanına belediye otobüsü ile gittim. her ne kadar milli görüşçüler kabul etmese dahi parti maddi olarak bayağı zayıflamış olduğu için ilçemden kalkan tek otobüsü çağlayan'a belediye ile gidemeyeceklere bıraktım. bazı partilerin tren kiraladıklarını , gemi tuttuklarını, uçak kaldırdıklarını, fevç fevç arabalarla insanları getirdiklerini biliyordum.

    çağlayan'a belediye otobüsü kullanarak gitmeyi deneyen 10-15 kişi ile birlikte ben de otobüsten indim. miting alanında yerimi aldım. bir yandan da "acaba çeşitli illerden toplama kalabalıklar mı?" diye düşünürken , üniversite okuduğum yerden -adı tüm camiaca bilinen ateşli bir partizan- gördüm.
    "kaç otobüs geldiniz?" diye sordum. bireysel çabamızla geldik parti otobüs kaldırmadı dedi. yani çağlayan'da istanbul ve bazı yakın iller- sakarya, izmit- vardı. bu mitingin erbakan ile ne alakası var diyenler olacaktır. kimin ne ile geldiği, nasıl geldiği erbakan ile ne kadar ilintili. aslında "erbakan" ve "milli görüş" hareketi tam olarak budur. miting başlarken anons edilen yemen'li devlet adamıdır. mitinge "kartal i.h.l mezunuyum, öss sınavında türkiye 4.sü oldum istediğim okula girmek için milli görüş iktidarını bekliyorum" diye mesaj gönderen gençtir.

    miting "selam imam hatiplim" ve sadece nakaratını duyunca hatırladığım "başörtüsü" ile alakalı iki ezgi ile başladı. meydan tıklım tıklım doluydu.

    erbakan hoca tüm yorgunluğuna rağmen oradaydı. kendisini yaşlı diye eleştirenlere "seksen yaşın sütünde istanbul'u fethe gelenler"i hatırlattı.

    yine bildiğimiz uslubu ile akp ve eski talebelerine yüklendi. meydanı güldürdü, insanlara umut verdi.
    "ben sizi savunuyorum" dedi. medeniyetimizin gerektirdiklerini yapmak gerek dedi.

    ben mitingde en çok "ayfon hindisinin tüyleri döküldü kala kala tüysüz bir leylek kaldı" lafına güldüm. lübnan ve hizbullah ile alakalı söylediklerine ürperdim. sakallı hüsnü, kasketli ahmet ve ampul hasan'dan teşekkül üç adet sıfat tamlamasını çok begendim.

    erbakan'ı ve hareketi gittikçe daha iyi anladığımı düşündüm. erbakan hoca'nın hareketi sadece bir siyasi hareket değildi. koltuk hırsı ile açıklanamayacak kadar devasa bir heyecanın ürünüydü.
    bir nevi insana karşı insanı savunma durumuydu. bunu anlayanlar bugün çağlayan'ı doldurdu.
    kazlıçeşme'de ise rüzgara göre hareket etme ihtimali çok kuvvetli olan oportünist kalabalıklar vardı.

    (detroitli kizil 15.07.2007 23:48)
  7. Üstün zekasını yanlış yerde kullanan dolayısıyla fazlaca saçmalamaya başlamış kişi.
    akpartiyle ilgili söyledikleriyle hergün biraz daha batmaktadır.*
    böyle devam ederse yanında kimseyi bulamayacağı aşikardır.
    (lacivertvemor 17.07.2007 11:54)
  8. erbakan, 40 sene önce neyi savunuyor idi ise aynen şimdi de onu savunuyor! neye karşı çıkıyor idi ise yine ona karşı çıkıyor! bir zamanlar omuz omuza beraber mücadele etiği erdoğan ise "değiştim" diyerek, "milli görüş gömleğini çıkardım" diyerek "artık aynı şeyleri savunmuyoruz, aynı davanın kavgasını vermiyoruz" demekte. şimdi kalkıp da; "erbakan niye bunları eleştiriyor demek, insafsızlıktır. erdoğan yanlış ise tabiki eleştirecek, bundan daha doğal bir şey olamaz...
    kanal 7 ve samanyolu gibi "bizden" televizyon kanalları erbakan'ı davet etme cesareti gösteremedikleri için diğer kanallara çıkıyor ve yine 40 senedir anlattıklarını bir bir anlatıyor!
    konuşmalarını dinlediyseniz eğer aklınıza "peki bu durumda değişen kim?" sorusu takılabilir! bunun cevabını sizlere bırakıyorum; sahi değişen kim?
    (gambito 20.07.2007 17:55 ~ 20.07.2007 18:00)
  9. çok zeki olmasına rağmen 80 inden sonra azdı dedirten cinsten olan eski başbakanımız son zamanlarda yine sert çıkışlarıyla gündeme oturdu.kendisine saygımız sonsuz.kendisine allahtan uzun ömürler diliyoruz...
    (kutadgu bilig 20.07.2007 19:16)
  10. kimsenin necmettin erbakan'ın fikirlerini, davasını eleştirdiğini zannetmiyorum. hem eleştirilse de erbakan -ki elbetteki eleştirilecektir, eleştirilmek iyidir- eleştirenler necmettin erbakan'ın uslubundan daha sert bir uslup kullanmamaktadırlar.

    hepimiz biliyoruz ki aslında geçmişte refah partisi => saadet partisi düzleminde siyaset yapanlar, saadet partisi'ne güç verenler ve saadet partisi'nden ayrıldıkları için önce arka kapıdan kaçanlar sonra cehennemlik, sonra siyonist, sonra da bizans çocuğu diye ilan edilene dek kimsenin necmettin erbakan'ı eleştirdiği falan da yoktu. çünküsü aslında ak parti'nin buralara kadar gelen başarı grafiğinden mezkur düzlemde siyaset yaparken kazandıkları tecrübe nedeniyle necmettin erbakan da sorumludur.

    türk siyasetinde gökten zembille inmek suretiyle başarılı olmak güçtür; recep tayyip erdoğan'ın tanınmasında ve palazlanmasında istanbul büyükşehir belediye başkanlığı dönemi önemlidir. ki rte bu mevkiye refah partisi aracılığı ile gelebilmiştir.

    şimdi işte bu noktadan sonra hocanın yaptıkları eleştirilmeyecek gibi de değil;



    --- alıntı ---

    "bildiğim çok şey var. anlatsam birileri sokağa çıkamaz."

    başörtülüler hastanelerde tedavi olamıyor', nerede? allah'tan korkun ya. '5 yaşındaki çocukları jandarma basmış'. basmış da, senin refahyol döneminde imzaladığın, jandarmaya verdiğin yetki ile, kendi imzan ile bu yapılıyor. bunun hükümetle ne ilgisi var? 3 yıllık yasağı bunlar 1 yıla indirmiş, imamların memuriyeti gitmesin diye paraya çevirmiş. derneklerin önündeki engelleri kaldırmışlar. 'İsteyen derneği kurar' demiş. bunun adına 'homoseksüel derneği' demeye hakkınız var mı? 'domuz eti kesimine izin vermiş', allah allah. canım hem 'fatih'in torunuyuz' diyeceksin hem buna karşı çıkacaksın. hıristiyan'a domuz haram mı? yüz binlerce hıristiyan var. fatih sultan mehmet'in kararnamelerine bakın bakalım, domuz kesimhanelerine nasıl izin verdiğine, kilise yapmalarına nasıl izin verdiğine. taksim'de hangi kiliseyi yıkmıştır, fatih ve diğerleri? İnancımızı istismar etmeye kimsenin hakkı yok. ve 'millet dinini bilmiyor' diye kimsenin aldatmaya hakkı yok. yüzlerce azınlık bu ülkede yaşıyorsa, kendine göre helal olan kesimi de bu ülkede yapacaktır. bunun yasak edilmesi, insan hak ve hürriyetlerine aykırı bir durumdur."

    papaz mıyız haham mı; yoksa cennet ve cehennem tapulu malımız mı?

    "değmez, dünyada insanları koltuk için aldatabilirsin; ama bunun hesabı toprak altında verilmeye başlanır. allah'tan korkmak lazım ya. geçmiş dönemlere bir bakın bakalım; özgürlükler arasındaki farkı fark edemiyor musunuz? neden 'başkasına oy verenler cehenneme' diyorsun? başka partiler yok mu bu ülkede? cennet, cehennem bizim tapulu malımız mı, biz papaz mıyız, biz haham mıyız? cennete sokmak, cehenneme sokmak ruhban sınıfının işidir. allah'ın dilediğinin dışında kimse kimsenin cennete ya da cehenneme gideceğini bilemez. bu gibi şeyler toplumda kavga meydana getirir. biz kendi amellerimize bakalım. refahyol döneminde kendi öğrenci yurtlarımızı kapattık. ben milletvekiliydim. o zaman rize'de iki tane öğrenci yurdum kapandı. kurslar kapatıldı. biz cennete gireceğiz, bunlar cehenneme girecek. biz bunu bilerek mi kapattık; yok. o günkü şartlarda, 'efendim köprüyü geçelim, şu, bu' birtakım mülahazalar. biz yaparsak 'helal', bir başkaları yapmadığı halde cehennemlik."

    --- alıntı ---

    diyor. kim? * şevki yılmaz *

    haberin tam metni için; http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=566162
    (mancene 20.07.2007 19:37 ~ 20.07.2007 19:39)
  11. akp'nin yaptıkları yüzünden gözleri açık gitme ihtimâli yüksek siyasetçi. nasıl olur da milli görüş çizgisinden bu kadar kopar bir hocanın talebeleri hatta içinde milli olan herşeyi dışlar, küçümser çok bilmiş iktisatçı ayaklarına yatar. yazık...

    düzeltme: ben milli görüşçü değilim sadece gördüğümü söylüyorum en azından milli !
    (iktisat 26.07.2007 13:12 ~ 26.07.2007 17:09)
  12. siyasi tarihimizin en renkli siması. bir zamanlar abd ve ab karşıtlığını tek başına savunurdu , karşısındaki liderler güya onun söylediklerini ciddiye almazlardı. Şimdinin ulusalcılarının sayın erbakan'ın eski kasetlerini izlemelerini şiddetle tavsiye ederim. yanlış anlaşılmaya müsait, bazen de yanlış anlaşılacağı her türlü şüpheden uzak , cümleleri neden ısrarla kullandığını hep merak ettiğim siyaset adamı. İktidar olduğu kısa dönem içersinde memur ve emekli maaşlarında yaptığı düzeltmeler nedeniyle hala dua alan kişi.
    (chotakan 26.07.2007 20:09)
  13. necmettin beyin nekadar zeki oldugunu soyleyen insanlara sormak istiyorum bu zeki, cevval, pek muhterem zat degil miydi imam hatiplerin sonunu getiren yada basortulu universitelere girmenin yasaklanmasina sebep olan..o kadar zekiymis ki topluca bir cok insanin hakkina girmis tabi ki bunu bi einstein butun insaliga verdikleriyle dengeleyebildi...
    (fever 15.09.2007 10:56)
  14. http://tinyurl.com/2pnawd

    bir de nihat genç 'in ağzından dinleyelim bakalım .
    (detroitli kizil 28.10.2007 18:35)
  15. siyasete hiç girmese bugün tüm ülkenin takdir ettiği, dünyanın en önemli bilim adamlarından biri olarak anacağı eski başbakan. oysa şu an bir dönem peşinden sürüklediği milyonlarca insan (çoğu bugünün akp'lisi) bile kendisine saygı duysa bile içten içe oyları bölüyor diye söylenmektedirler.
    (pharaun 29.10.2007 20:00)
  16. savunan adam isimli siirin * kahramani olan savunan adamdir * yasliligin, hastaligin eskitemedigi koca bir cinardir.

    savunan adam

    Üzülme davanın sahibi haktır,
    hak olan davada zafer mutlaktır,
    bilirsin bu yolda imtihan çoktur,
    kalbini ferah tut,savunan adam...

    milyonlar and içti,meydanlar senin,
    bu yol hakka gider,gidenler emin,
    kitleler kıyamda,dualar senin,
    kalbini ferah tut,savunan adam...

    aydınlık olacak ,yusuf'a zindan,
    musahar olacak,yunus'a umman,
    tarumar olacak mülik-i süleyman,
    kalbini ferah tut savunan adam...

    yiğidin hicretle, yılmaz ki şevki,
    ne makam ister,nede bir mevki,
    böyle bir kıyama allah şahit ki,
    ser veren çok olur,savunan adam...

    deryalar musa'ya,geçit verecek,
    İbrahim'e ateşler,bağ-ı gülistan,
    bunca menkıbeden bir büyük destan,
    yazacak yiğitler savunan adam...
    (slave 01.11.2007 20:01)
  17. aynı suçu işlediği iddia edilen Chp'nin değiştirilmesi teklif dahi edilemez genel başkanı Deniz Baykal'ın özel uçakla dahi olsa çekmeyeceği bir cezayı çekecek olan liderdir.

    nasıl derdi atalarımız;
    (bkz: adamına göre muamele)
    (bkz: alavere dalavere kürt memet nöbete)
    (mancene 27.05.2008 10:47 ~ 27.05.2008 10:47)
  18. tanımadan yorum yapılmaması gereken kişi...
    onu araştırdıktan sonra iki tane soru belirdi zihnimde.
    1- istese bill gates kadar zengin olabilecek bir adam niye trilyon çalsınki.
    2- siyasetteki neredeyse her insanın rant peşinde olduğunu düşünürsek. bu ülkenin geleceği olarak görüen bir deha sırf dine düşkünlüğü var diye niye harcandı.

    kendisini biraz dinlemek gerekiyor, ben eğer bu ülkede çıkar sahibi olan dış mihraklar olsaydım.
    ölmesi için elimden geleni yapardım...

    (bayx 27.05.2008 11:27)
  19. suç eşittir ceza ilkesini açıklayan bir başka örnek de sıcak soba etkisi şeysidir.

    nedir sıcak soba etkisi; sıcak sobayı ceza olarak kabul eder isek sobaya elini yaklaştırma eylemi cezayı gerektiren fiil olsun. işte bir ülkede elini sobaya yaklaştıranlardan biri kutsanırken (değiştirilemeyerek), diğeri cezalandırılıyor ise burada adaletten çok siyasetten konuşabiliriz.

    deniz baykal'ın böyle bir iddia konusunda ceza alıp (ev) hapsi yatmayacağını bilen ben müneccim değil isem şayet necmettin erbakan kendi kişisel vicdanımda beraat etmiştir. İlgilenmem kamu vicdanı ne düşünür?
    (mancene 27.05.2008 11:47)
  20. ikamesi deniz baykal olmadığı için, deniz baykal'ın yaptıklarını sayarak erbakan hocayı aklayıp paklayamayacağından habersiz insanların hakkında sürekli "ama deniz baykal da şunu yaptı" şeklinde ilkokul tartışması düzeyinde yazılar yazdığı milli görüş lideri takunyalıdır.

    bugüne kadar içerisinde bulunduğu milli selamet, milli nizam, refah partisi, fazilet partisi ve saadet partisi gibi oluşumların her birisinde söylemleri aynıdır. islamiyetten, gerçek müslümanlıktan, dinsizlerin ülkeyi yönetişinden, israillilerin ülkeye komplo kurduğundan, kendi partisine oy vermeyenin patates dininden olacağından, kendisine oy vereninse hem bu dünyada hem de ahirette huzura ereceğinden dem vurur. siyaset değil, dini sömürü yapar.

    yargı kurumlarının araştırmaları ve yargı süreci sonrası suçlu bulunmuştur. hapise girip bir güzel yatması gerekiyor iken sırf necmettin erbakan için ak parti hükümeti yeni yasa çıkarmış, necmettin erbakan'ın hapise girmemesi için anayasayı değiştirebilecek kadar yüzsüzleşmiştir. yargı kararı açıklanır açıklanmaz meclise yasa değişikliği teklifi gitmiş, karar kesinleşince de mecliste yasa tartışılıp değiştirilmiştir. böylelikle tayyip necmettin'e son borcunu da ödemiştir.

    balgatta yaklaşık 3 sokak ötemde oturan bu adam zamanında atatürk'ün cumhuriyetinin meclisinde tarikat şeyhlerini toplamış, eskinin cumhuriyet'e isyan eden, kubilay'a kurşun sıkıp boğazını doğrayan, kavuklu, sarıklı, şalvarlı, oyalı uzun pelerinli, kına yakılmış sakalları olan, bazısının elinde asası olan yobaz şeyhlere meclis protokolünde ziyafet vermiş, kim olduğunu göstermiştir.

    daha sonrasında türkiye'de kendi sayelerinde yapılacak olan bir devrimden bahsedip "kanlı mı olacak tatlı mı olacak?" gibi gözdağı verir gibi konuşmuş, akabinde de gözdağının ağababasına maruz kalmıştır.

    çok eskilerden beri yobazların minionları, kul köpekleri vardır, şeyhler uçmaz müridi uçurur. cumhuriyet zamanında isyan edenlerden tutun da daha sonralarında iktidara gelip halka "siz isterseniz şeriat'ı bile getirirsiniz" diyenlere kadar hepsi bu yolun yolcusudur. atatürk bu günleri görse ne yapardı bilmiyorum. yobazlıklarla, dini siyasete alet etmelerle, insanların dini duygularını sömürerek ülkeyi amerika'nın kucağına oturtma politikalarını gütmüşlerdir bunlar hep, ve fakat ülkede yaşayan atatürk ve cumhuriyet inancı bulunan insanlar tarafından zamanı gelince dar ağacında sallandırılmış, zamanı gelince koltuğundan kaldırılmışlardır ve o insanlar hala yaşadıklarından, yine aynısı olacaktır, hiç kimsenin şüphesi olmasın.
    (iknowthepiecesfit 27.05.2008 16:33 ~ 27.05.2008 16:45)
  21. Kuşkusuz Necmettin Erbakan'ın ikamesi Deniz Baykal değildir. Olamaz, olabilemez. İşin gerçeğini yazayım mı; Deniz Baykal Necmettin Erbakan'ın eline su bile dökemez. Böyle bir kıyası kim yaparsa; eşitliğin zaten Deniz Baykal tarafı zaten eksik çıkar.

    Tamamen siyasi görüşüne katılmasam bile Necmettin Erbakan'ın siyasi görüşleri en azından halka düşmanlık açısından Deniz Baykal'ın görüşlerinden çok daha tercih edilebilirdir. Ama ne yazık ki tartıştığımız mevzu bu da değil di mi?

    İlhan Selçuk adlı yazarın bir günlük gözaltına alınmasını kaldıramayanların eski milletvekili, eski başbakan yaşlı bir adamın hapis cezasını evinde çekmesine tahammül edebilememesi de ibret verici. Hayır olağan üstü bir Hukuk Devleti olsak bir kişinin neden olduğu genel sonuçları olan bir kanunun çıkartılmasını anlayacağım ama efendiler dikkat ediniz, bu ülke de kişiye özel kanun ilk defa çıkartılmıyor ki.

    Yücelte durduğunuz kimi kurumların (ve birlikte madya kurumlarının) sergilediği aynı olayda iki farklı tavrının suratınıza çarpılmasını bu şekilde çarpıtabilme yeteneğinizi gerçekten takdir ediyorum. Aynı suçta iki farklı sonuca varan kararlar; tartışmalıdır. Aslında aynı sorunun iki farlı çözümü olmaz. Bir sorunun iki doğru cevabı varsa ya soru yanlıştır ya soruyu çözen kişi yanlıştır. Deniz Baykal ile kıyaslanması işte bu nedenledir.

    Kubilay Mevzuna gelince; onun da yeri Necmettin Erbakan'ın başlığı altı değildir. O nedenle bu mevzu bir şey demeye bile gerek yok. Çarpıtmayalım.

    Eh, tarikat ehline yemek ısmarlamak suç ise şayet ben cezamı idam isterim. Bu da yobaz laikçilere yakışan bir davranış olur zaten;

    Atatürk bu günleri görseydi, ne yapardı. Kendisine soralım istersen;




    (mancene 27.05.2008 18:02)
  22. özel muamelenin daniskası ile, mahkeme kararıyla kesinleşmiş cezasını tatil kıvamında geçirmesi sağlanmış şahsiyet. beni ilgilendiren dini, imanı, parası, şunu bunu değil, bunca yıl siyaset sahnemizin en önünde yer alan aktörlerden biri olarak bu ülkeye ne kazandırdığı, ne kaybettirdiği, keşke herkesin derdi de bu olsa. insanlara ulvi şahsiyet kisvesi yakıştırmadan daha objektif kriterler ile değerlendirsek herhalde bu durumda olmazdık, gereksiz insanların peşinde dolaşmazdık. yok efendim, bill gates kadar zengin olabilirmiş - bu iddia da nasıl bir mantıkla ortaya atılır anlamadım ya -, olsaydı kardeşim, bana ne. zengin olmamış da ne yapmış? iki dediği birbirini tutmayan, fantezi alemlerinde yaşayan bu adamdan tek bir beklentim olabilir, gittiği yerden dönmesin mümkünse...
    (samjaza 27.05.2008 18:11 ~ 27.05.2008 18:13)
  23. siyasi yanı bir yana espirili konuşmaları hakketen takdire şayandır.nerde şimdi oyle espiri yapan siyasetçiler?
    (casparow13 27.05.2008 20:11)
  24. Türk siyasi tarihinin en zeki ve nazik siyasetcilerindendir.

    Söylemedigi ve söyledigini söyleyenlerin hicbir sekilde ispat edemedigi bir söz icin medyaya kurban gitmistir.

    Ve ayrica yapmadigi ve yaptigini dillendirenlerin abuk sabuk belgelerle ispatlayabildikleri, bu sürecte hicbir itirazin kabul edilmedigi anormal bir yargiya da kurban gitmistir. Halbuki bu yargi, ayni dönemde ANAP'in sahip oldugu milletvekili sayisina oranla daha fazla gideri oldugu halde ANAP'a hic ellesmemistir.

    Son olarak su söylenebilir; 1000 kusuru olanin hicbir kusurunun görülmedigi bir zamanda, 1 kusuru olanin 1000 kusuru varmis gibi görülerek yargilanmistir.

    Saygi duyulacak bir sahsiyet ve siyaset adamidir.

    O söz icin (bkz: Imam-Hatip Liseleri arka bahcemizdir)
    O dava icin (bkz: Trilyon davasi)
    (sirius 14.08.2008 11:27 ~ 19.08.2008 16:09)
  25. bugün itibariyle ev hapsi ''sağlık nedenlerinin mahkumiyetine el vermediği'' nedeniyle cumhurbaşkanı abdullah gül tarafından kaldırılmıştır.
    (judas 19.08.2008 14:47)

<< >>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.